Tarihten ilginç insanları konuk almaya devam ediyoruz.
Bu bölümümüzde Türk Eğitimi’nin öncü ismi: İsmail Hakkı Tonguç’u tanıyacağız…
Kurtuluş mücadelesi vermiş bir halkın şahlanma çabası ve bu mücadelede çekilen o kutsal çilelerden bahsedelim istedim… Benim için bir kahramandır İsmail Hakki Tonguç. İlerleyen bölümlerimizde günümüzün İsmail Hakki Tonguç ruhunu taşıyan siyasetçi, iş insanları ve halktan kişileri de sizlerle buluşturacağım.
İlginizi çekeceğini düşünüyorum…
Hülya Sarıgöl ile KİM VAR adresinden kanala ve diğer tüm röportajlara ulaşabilir, izleyebilir, abone olabilirsiniz. Hülya Sarıgöl – İş İnsanı

Herkese merhaba,
Bugün Kim Var’ da Köy Enstitülerinin mimarlarından İsmail Hakkı Tonguç var.
Cumhuriyet’i kurduktan sonra Atatürk’ün en çok düşündüğü konulardan birisi de köylünün eğitimidir, yurtdışı kaynaklı hiçbir çözüm Türkiye’deki gerçekle örtüşmez peş peşe yapılan devrimlerin halka ulaşması gerekir.
Cumhuriyet kurulduktan yaklaşık 12 yıl sonra Saffet Arıkan Kültür Vekili olarak göreve gelir, Saffet Arıkan eğitimci olmadığından çevresinde fikirlerine önem verdiği eğitimcilerden destek alır. İlköğretim Genel Müdürlüğü için önerilen bir isme takılır, sözünü esirgemeyen kendine özgü görüşlerini ifade etmekten çekinmeyen giyiminden karakterine kadar köylü özelliklerini taşıyan bu nedenle köylü diye alınan o isim İsmail Hakkı Tonguç’tur.
1893’te Bulgaristan’da doğan Tonguç ilköğrenimini orada okur altı yıl tarımla uğraşır sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’a gelir imparatorluğun çöküşü ile henüz derinlik kazanmamış olan toplumsal geri kalmışlığa son verecek aydınlanma ideallerine sıkı sıkıya sarılır. 1916’da İstanbul öğretmen okuluna kaydolur bir yıllığına Almanya’ya öğrenime gönderilir, Birinci Dünya Savaşı bitince İstanbul’a geri çağırılır Almanya’da Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda aldığı eğitimle yurda döner Resim El İşleri Beden Terbiyesi Öğretmeni olarak çeşitli illerde öğretmenlik yapar.
Tonguç’un derinlik kazanmayan idealleri 1925 yılında çıktığı İngiltere Fransa ve Almanya gezilerinde derinlik kazanır iş içinde eğitim ilkesini ilk kez Ankara’da açılan kursun yöneticisi olarak gerçekleştirir önce İş dersini programa koyar sonra Resim İş dersini, bu eğitimlerden sonra birçok genç Avrupa’ya eğitim için gönderilir hatta CHP’nin ünlü amblemi Altı Okta burada yaratılır.
Saffet Arıkan İsmail Hakkı Tonguç ile tanışır ilk karşılaşmalarında Arıkan Tonguç’a biraz da asker kökenli olmasından soğuk gelir Arıkan çekmecesinden Cumhuriyet Halk Partisi programını çıkararak Tonguç’a uzatır işaretli sayfaları oku der, bu sayfalarda köy çocuklarını kısa zamanda pratik hayata hazırlayacak köy okulları açılacak bu okullarda okuma yazma aralıksız sürecek sağlık yaşayış ve çevre şartları ile ilgili tarım ve zanaat fikirleri verilecektir yazmaktadır.
Arıkan Tonguç’a ne düşünüyorsun diye sorar Tonguç bu programı fikir sahibi olacak kadar iyi biliyordu ve hiç sözünü esirgemeden tatbik edilmeyen fikirlerin hayalden öte bir kıymeti yoktur der, Arıkan’da sen bizim bu tatlı hayallerimizi gerçekleştirebilir misin? der, Tonguç’ta efendim ben ne Cumhuriyet Halk Partisiyim ne de devletim, onların yapamadığını ben nasıl yaparım der, Arıkan teşekkür ederim der ve görüşme biter, bir hafta sonra Saffet Arıkan Tonguç’u İlköğretim Genel Müdür’ü olarak atar Tonguç defterine tarihi not alır 3 Ağustos 1935 Tonguç’un arkasında bakanlıktan daha fazlası vardı, Başbakan İnönü hatta Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Parti yönetimine egemen olan devrimci kanat da Tonguç’u destekler, Tonguç önce bir rapor hazırlar ortaya çıkan bir insan enkazıdır.
Erkeklerin yüzde 77’si kadınların yüzde 92’si okuma yazma bilmiyordur, okuma yazma bilmeyenlerin tamamı köyde yaşayanlar, bilenlerin bir kısmı da askerde öğrenenlerdir, böyle bir enkazın üstünde devrimler nasıl kök salacaktı köylerden başlanmalıydı, Arıkan Tonguç’a gönderdiği talimatta İsmail Hakkı Bey bozkıra hücum edeceğiz yolumuza çıkan engelleri kıracağız sorumluluğunu alabileceğimiz hiçbir kuvvetten yılmayacağız senden bunu isterim yazar.
Tonguç ağır bir sorumluluk almıştır artık hem çok çalışacak hem de zamanla yarışacaktı, işin birde Matematiği vardı 40 bin köyün 31 bininde okul yoktu her köye bir öğretmen de ancak 80 yılda yetişirdi bir akşam Atatürk, İnönü, Arıkan ve Tonguç bir yemekte bu matematiği konuşurken Atatürk üzülme Saffet vardır bir çözümü der, kısa bir sessizlikten sonra ordudan faydalanmayı düşündünüz mü diye sorar ve ilk etapta Çavuşlar ve Onbaşılar açılacak kurslarda eğitilerek eğitmen olarak köylere atanır.
Eğitmen işinden sonra sıra asıl eyleme gelir Tonguç artık projeyi inceden inceye kafasına oturtmuştur. Tonguç’a göre köyden alınan çocuklar iş ilkesi ile yetiştirilecek sonra köye gidecek köyde kalacak köye bir iş taşıyacak öğretmenler olacaktı, şehirleri ve tren istasyonlarına yakın tarım arazileri üzerinde köy Enstitüleri kurulacaktı, Tonguç Saffet Arıkan ile köy eğitmenleri projesini gerçekleştirmiş sonra yerine gelen Hasan Ali Yücel ile köy enstitüleri sistemini kurmuştur. Tonguç başta Hasan Âli Yücel’in kendisine görevden alacağını düşünmüş fakat yeni bakanın bu memleketin selameti için yapacağınız her türlü çalışmada size arka çıkacağımı bilmenizi istiyorum demesiyle sürece devam etmiştir ve süreç içinde görüleceği üzere dediğini de yapmıştır.
İlki Kızılçullu olmak üzere yurdun çeşitli yerlerinde 21 köy enstitüsü kurulmuştur, bu 21 köy enstitüsünde 17.000 köy öğretmeni yetiştirilmiştir her birinin kuruluşu ve işleyişi büyük mücadelelerle olmuştur bunların başında da toprak ağaları ile yapılan mücadele vardır.
Köy enstitülerinin teşkilatlanma yasa tasarısı süreci tam anlamıyla budur. Afyon milletvekili Berş Türker bazı güzel çiçekler vardır ki dağlarda biter nefis kokuları da havada sarf olur gider, köy çocuklarımızın da zekası böyle sarf olup gidiyor, bugün maarif vekilimiz bu kanunu getirerek bunların yetenek ve kahramanlıklarını ortaya çıkaracaktır diyerek köy enstitülerini destekler bunun üzerine söz alan bakan Hasan Ali Yücel uzun ve etkileyici bir konuşma yapar, yasanın bazı maddelerine karşı çıkan vekiller de vardır ancak Hasan Ali Yücel’in konuşmasından sonra fazla direnemezler oturuma katılan 250 milletvekilinin tamamı yasayı kabul eder, ret oyu çıkmaz ancak 177 milletvekili oylamaya katılmaz, katılmayan vekiller arasında Adnan Menderes, Celal Bayar, Kazım Karabekir, Falih Rıfkı Atay Behçet Uz bunlardan bazılarıdır, enteresan bir durumda toprak sahibi milletvekillerinden Emin Sazak’ın tavrıdır Emin Sazak o gün meclis koridorlarında İsmail Hakkı Tonguç ile karşılaşmasında yahu be adam sen bu kadar hergeleyi okursan bize kim hizmet edecek deyip açıkça muhalif olduğunu söylemesine rağmen oylamaya katılıp kabul oyu verir, tüm bu zor süreçte İsmail Hakkı Tonguç hayatının en büyük acısını yaşar 7 yaşındaki oğlu Yalım’ı salgın hastalıktan kaybeder. Yalım’ın hastalığının tespiti ve ölümü bir gün içinde olur, oğlunun başından sabah defnedilene kadar hiç ayrılmaz bu acısını kalbine gömer ve köy çocukları için mücadelesine kaldığı yerden devam eder.
Çok partili döneme geçişle muhalif olanlar da Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılmışlardı, köy enstitülerine karşı olanların sesi artık mecliste daha gür çıkmaya başladı. İsmet İnönü yavaş yavaş taviz vermeye başlar, görev değişiklikleri bu tavizlerin ilk adımıydı, ancak Tonguç direniyordu ve bir gün İsmet İnönü’ye hiç beklemediği bir karşılık verdi, bir defa kelle vermek yolunu tutacak olursanız günün birinde sıra sizin de kellenize gelir der, ilerleyen süreçte Hasan Âli Yücel kabineye giremez yerine Şemsettin Sirer getirilir, artık Tonguç’un arkasındaki güç zayıflamıştır. Bir gün Şemsettin Sirer’in odasındaki yüksek sesle yapılan konuşmaya Tonguç’un özel kalem müdürü şahit olur, bakan Şemsettin Sirer Tonguç’a senin ve ailenin belini kıracağım diye bağırır, Tonguç’ta sen mi belimi kıracaksın hiçbir şey yapamazsın diyerek odadan çıkar, ilerleyen süreçte Şemsettin Sirer 1950 genel seçim çalışmaları için Sivas’ın köylerini gezerken jipinin devrilmesi sonucu belinin kırılması ile ölür.
Zamanla köy enstitülerini ve öğrencilere yapılan baskılar artar zor koşulları geçip aydınlığın ışığını yakan Tonguç siyasi kıyıma maruz kalır 11 yıl 1 ay 22 gün görev yapar. Her bir köy enstitüsünün hikayesi anlatmaya dinlemeye değer özelliktedir.
Beni en çok etkileyen ise Beşikdüzü köy enstitüsü olur, Tonguç aklına koyduğu denizi toprak yapma düşüncesiyle gider Beşikdüzü’ne senin tarlan Karadeniz olacak der. Buradaki en büyük şansı da Fehmi Reis olur, Fehmi Reis burada balıkçılık usta öğreticisi olur, senet karşılığı aldıkları tekneyi çocuklar ile onarıp her gece Karadeniz’e çıkarlar, ekibin bir kısmı da yemek ve satış faaliyetlerini yapmak için karada kalır, başarılı da olurlar. Karadeniz artık Beşikdüzü’nün tarlası olmuştur, Trabzon’dan Sinop’a halk ucuz balık yer, balıkçılık için harcanan paraların tam 35 katı gelir sağlanır, Tonguç Fehmi Reis ve öğrencilerle beraber Karadenizi bir tarlaya dönüştürür, 24 Haziran 1960’da aramızdan ayrılır.
Benim için bir kahramandır, İsmail Hakkı Tonguç ilerleyen bölümlerimiz de günümüzün İsmail Hakkı Tonguç ruhunu taşıyan siyasetçi, iş insanı ve halktan kişileri de sizlerle buluşturacağım.
İsmail Hakkı Tonguç’ u onun mücadelesinde yanında olan başta Hasan Âli Yücel olmak üzere tüm yoldaşlarını minnet ve özlemle selamlıyorum.

Hülya Sarıgöl ile Kim Var? Youtube kanalı: Yaşadığı toplumumuza karşılıksız değer katan kişileri topluma tanıtmayı misyon edinmiş bir sohbet kanalıdır. Umuyorum ki, çok güzel insanları tanıyacak, birlikte hoş vakit geçireceğiz… Abone olmayı ve destek olmak için videolarımızı paylaşmayı unutmayın 😉